Resim, heykel, mimari, mühendislik gibi alanlarda çığır açan önemli sanat insanlarının olduğunu biliyoruz. Özellikle geçmiş yüzyıllarda akımların ne kadar rağbet gördüğü ve insanlara yol gösterici olarak sunulduğu da eserler ile net bir şekilde ortaya çıkıyor. Leonardo Da Vinci’de bu önemli eserleri topluma sunan ve geleceğe yön veren sanatçılardan bir tanesidir. Rönesans döneminde ortaya konan bu yapıtlar sayesinde sanatı anlama, idrak etme ve şekillendirme anlamında İtalyan ustanın kıymetli bir rolü olduğu da net veriler ile ortaya konuyor. Leonardo Da Vinci eserleri arasında aslında herkesin aşina olduğu belirli yapıtlar bulunuyor.
Bunlar arasında en bilineni şüphesiz ki Salvator Mundi ve Mona Lisa olarak ön plana çıkmaktadır. Her ne kadar Mona Lisa tablosunun Da Vinci’nin sanata bakış açısına ters bir perspektifte olduğu düşünülüyor ve tartışılıyor olsa usta sanatçının imzası bulunduğunu belirtmiş olalım. Bunun dışında;
- Son Akşam Yemeği
- Vitruvius Adamı
- Kayalıklar Bakiresi
- Kakımlı Kadın
- Vaftizci Yahya
- Kırmızı Tebeşir Otoportresi
- Beşaret
- La Scapicliata
- Meryem, Çocuk İsa ve Azize Anna
Eserleri bulunmaktadır. Sanatçının kendini ifade etme, dışavurumu sağlama ve sanatını icra etme alanlarında bu tabloların oldukça önem arz eden bir konuma sahip olduğu da yıllardır süregelen bir gerçek olarak değerlendirilebilir.
İçindekiler;
Leonardo Da Vinci’nin Ülkesi
Elbette bu kadar değerli bir sanat insanının hangi ülkede doğduğu, ne şartlarda büyüdüğü, kendisini nasıl sanata adadığı gibi konular da insanların merak ettiği konu başlıklarından olabiliyor. Durum bu şekilde iken Leonardo Da Vinci’nin ülkesi ve nasıl bir sanata evirilme süreci olduğu da önemsenmesi gereken olgulardan biri haline dönüşebiliyor.
Şunu net bir biçimde ifade etmek gerekiyor ki Leonardo Da Vinci İtalyan bir sanat insanıdır. Kökenlerine baktığımız zaman ise ünlü sanatçının Floransa kentine bağlı Vinci kasabası civarlarında yer alan Anchiano’da doğduğunu görebiliyoruz. Sanat eserlerinde İtalyan esintileri sunan ve onun betimlemelerini tablolara döken sanat işçisinin bu denli yokluktan geldiği de şaşırtıcı olarak algılanabiliyor. Lakin ünlü sanatçının kariyerine bakıldığı zaman aslında bunlardan beslendiği ve kendini geliştirmek üzere bir sistem kurduğu da aşikar.
Lakin Da Vinci ile ilintili olarak doğduğu, yaşadığı ve haznesine iliştirmiş olduğu sanat dalı ile ilgili farklı komple teorileri de günümüze kadar yansımış durumda. Her ne kadar sanatçı İtalyan olduğunu ve bu köklerden geldiğini bildirmiş olsa da İngiliz olduğuna dair dedikodular da Rönesans döneminden itibaren devamlı popüler konular arasına girebiliyor.
Zamane verileri Da Vinci’nin İtalya’nın bir kasabasına bağlı olan Anchiano’da doğduğunu resmi bilgileri ile desteklemiş olsa da çıkan dedikodu içerikli veriler farklı kaynaklara yönlenmesini de daha kolay hale getiriyor. İngiliz, Fransız, Amerikalı gibi çok sayıda farklı unsur çıksa da Da Vinci hem sanat tarzı hem hayat görüşü hem de sanatını topluma yansıtma anlamında İtalyan olma niteliklerini sonuna kadar taşıyan bir konumda yer almıştır. Yüzyıllardan beri eserlerini günümüze kadar getiren ünlü sanatçının bu denli spekülasyonu çağımıza taşıması da ayrı bir tartışma konusu olarak değerlendirilebilir.
Leonardo Da Vinci’nin Bilim Sanat ya da Düşünce Hayatına Katkısı
Sanatçıların ortaya koymuş olduğu eserleri, bu sanat eserleri ile anlatmak istedikleri, kendi görüşlerini yansıtma talepleri pek tabii ilgi çeken konu başlıklarından bir tanesi haline gelebiliyor. Durum bu şekilde olunca sanata, bilime, düşünce boyutlarına olan katkılar da tartışma konusu haline gelebiliyor. Aslına bakılacak olursa bunu bir tartışma değil münazara olarak değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünebiliyoruz. Çünkü ünlü sanat insanlarının bu yönde atmış olduğu adımlar ve ortaya koymuş olduğu sanat çalışmaları gündeme gelebiliyor. Leonardo Da Vinci’nin bilim, sanat ya da düşünce hayatına katkısı da tam olarak bu anlamda kaile almamız gereken içeriklerden birine ev sahipliği yapıyor.
Öyle ki ünlü sanatçı hem sanat perspektifi hem de yaklaşımından ötürü Rönesans döneminin öne çıkan kişiliklerinden biri haline gelmiş durumdaydı. Bir savaş arabası çizimi, uçan makine örneği, gerçeği betimleyen sanat portreleri gibi konular da bu anlamda ön plana çıkabiliyor. Öyle ki Da Vinci’nin bu alana katkısı da yüzyıllar boyu sürecek olan bir geleneğin de ilk inşası olarak görülmektedir.
Bir argümanın nasıl çalıştığını tasvir etmek başka bir konu iken, bunu detayları ile resme dökmek ve bunu sanata dönüştürmek İtalyan sanatçının icra etmiş olduğu en önemli devrimlerden biri olarak da nitelenebilir. Noktalama olmaması, anatomiden fiziğe kadar uzanan geniş bir yelpaze vaat etmesi, kavram ve form terimlerini geçmiş çağa dökmesi de Vinci’nin insana katmış olduğu değerler arasında rahatlıkla sayılabiliyor. Dolayısı bir yandan bilim ve sanat anlamında yol kat ederken diğer yandan da düşünce ile birleştirilmiş bu kuramlar aslında bakış açısını da derinden etkileyici bir pozisyona evirilebiliyor.
Leonardo Da Vinci İlk Eseri
Eskilere yönelik, özellikle bilim ve tarihin tam olarak yeltenemediği noktalar da tarihi eserlerin çok büyük önem arz ettiğini tahmin edebiliyoruz. Nitekim belirli noktalarda da tarihsel geçmişin ve gelişimin de aslında önümüze ışık tuttuğu söylenmesi gereken bir gerçektir. Hal bu şekilde iken tabii ki Leonardo Da Vinci İlk Eseri de kıymetli bir konumda bulunuyor. Bu konu ile alakalı çeşitli söylentiler ve asparagas haberler olsa dahi gerçekler net bir şekilde ortaya konmuştur.
Rönesans döneminde ortaya çıkan ve üretmiş olduğu eserler ile dünyaya yön veren bir sanatçı olan Da Vinci’nin ilk sunumunu yapmış olduğu da eser de tabii ki sanat tarihini yakından ilgilendiriyor. Farklı laboratuvar ortamında incelenen ve 1472 senesine ait olduğu öne sürülen ilk eser de ArchangelGabriel olarak karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde kendine ait olarak yapılandırılmış olan müzede de bu eser günümüz dünyasında sergilenmeye devam ediyor.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir;
Akılda Kalıcı Ders Çalışma Teknikleri: Başarınızı Arttıracak Stratejiler
Voleybolcular Ne Kadar Kazanıyor? Profesyonel Liglerdeki Gelirler
Leonardo Da Vinci’nin Hayatı Kısa
Asıl adı Leonardo Di ser Piero da Vinci olan ünlü sanatkarın hayatı da aslında belirli doneler eşliğinde irdelenmesi gereken konu başlıkları arasında yer alıyor. Tahmin edilebileceği gibi sanatçıların ya da sanata yön verenlerin hayat sekansları arasında belirli kopukluklar bulabiliyor. Nitekim insanların bunları incelemesi, doğruya kanaat getirmesi ve hakkında bir hükme varılması da eş değer oranda bir zorluğu karşımıza çıkarıyor. Leonardo Da Vinci’nin hayatı kısa olarak özetlemek gerekirse; yaşamını sanata adamış bir profil olarak değerlendirilebilir.
Öyle ki ünlü ressam aslında sanatın pek çok dalı ile birebir ilgilenmiş ancak sonunda yapmış olduğu tablolar ile tarihe adını altın harfler ile yazdırmıştır. Aynı zamanda evlilik dışı bir çocuk olması, 14 yaşında 1466 yılında Floransa’ya taşınması ile de sanata dair tarihin mihenk taşlarından olması unvanını taşıyor. Floransa, Milano dönemleri ile entegre edildiği zaman aslında ustalık eserlerinin hep 2.dönemine denk geliyor olması da tesadüf değildir. Bilindiği üzere sanat dünyasında çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemleri mevcuttur. Da Vinci’de bundan deyim yerindeyse nasibini ilk dönemlerden itibaren almış ve buna uygun şekilde sanat gelişimini tamamlamıştır.
Leonardo Da Vinci Kaç Eseri Var?
Bir insanın sanat mucidi, keşifçi, mühendis olabilmesi ve dünya kültür camiasına ne kadar ve nasıl türde eser bıraktığı da şüphesiz ki sanatseverler tarafından merak edilebiliyor. Ancak şunu net bir şekilde belirtmek gerekiyor ki Leonardo Da Vinci kaç eseri var sorusu pek çok bireyi şaşkınlığa uğratacak bir konumda bulunuyor.
Zira ünlü İtalyan sanatçının günümüze kadar ve bilinen eser sayısı sadece ve sadece 17 olarak dikkat çekiyor. Hepsinin ünlenmiş olması, bilinmesi, tanınması bir yana dursun bir döneme adeta damga vurmuş olan bir sanat insanının bu denli kısıtlı sayıda eserin altında imzasının olması da hala tartışılan konulardan bir tanesidir. 1400’lü yıllara etkisini bırakmış ve alanında ün yapmış olan bir ismin elbette daha çok eseri olması beklense de dünyaca meşhur olmuş her tablonun altında imzası olması da Vinci’nin hayatına dair önemli emareleri barındırıyor.